KRONİK HASTALIKLAR VE BESLENME

Kronik hastalıkların insidansı ve prevalansı son yıllarda dünya genelinde hızla artmaktadır. Obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar dahil olmak üzere bu hastalıkların çoğu, sağlıklı yaşam tarzı ile büyük ölçüde önlenebilmektedir.

Araştırmalar, doğru beslenmeyle birçok hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte; günümüzde doğru beslenmiyoruz, rekor düzeyde kronik hastalıkla mücadele ediyoruz ve bu hastalıklardan kurtulmak için oldukça etkili seçeneklerin bulunmasına rağmen ilaçlarla tedavi edilmeye mahkum bırakılıyoruz. Bu durumda biz doktorlara tıp eğitiminde yeteri kadar beslenme ile ilgili eğitimin verilmemesinin payı büyüktür.

Kronik hastalıklar, orta yaşlı ve daha yaşlı popülasyonlarda sağlık sorunlarının çoğunluğunu oluşturur ve çoğu beslenme müdahalelerine iyi yanıt verir. Obezite, diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık riskleri yaşam tarzıyla, özellikle diyet seçimleriyle güçlü bir şekilde bağlantılıdır.

Nutrition dergisinde yayınlanan 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre bitki temelli beslenmenin daha iyi sağlık sonuçlarına yol açacağını ortaya konmuştur. Bitki bazlı diyetler, besin değeri yüksek bitkisel gıdaların (sebzeler, meyveler, fasulye, bezelye, mercimek ve kabuklu yemişler) tüketimini en üst düzeye çıkarmayı ve işlenmiş gıdaları, yağları ve hayvansal gıdaları (süt ürünleri ve yumurta dahil) en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Neurology'de Mayıs 2018'de yayınlanan bir araştırmada ise, sağlıklı beslenmenin toplam beyin hacmini artırdığını ve potansiyel olarak yaşa bağlı küçülmeyi dengelediğini bulunmuştur. Araştırma, sebze, meyve, kabuklu yemişler ve balıktan zengin beslenen kişilerin daha büyük beyinlere sahip olabileceğini ortaya koymuştur. Yine araştırmaya göre daha iyi bir beslenmeye sahip olanlar, olmayanlara göre ortalama iki mililitre daha fazla toplam beyin hacmine sahip olmuştur. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 3,6 mililitre daha küçük bir beyin hacmine sahip olmak, bir yıllık erken yaşlanmaya eşdeğerdir.

Vücudumuzda kronik hastalıkların oluşmasına neden olan enflamasyonun ortaya çıkmasında proinflamatuar özelliklere sahip gıdaların alımıyla ilişkili olduğu bilinmektedir. Özellikle düşük glisemik indeksli, protein kontrollü, tekli doymamış ve çoklu doymamış yağ asidi açısından zengin, omega-3 açısından zengin ve düşük doymuş yağ diyetleri, hem sağlıklı bireylerde hem de kardiyovasküler riski olanlarda inflamatuar biyobelirteçleri azaltmaktadır.

Kronik hastalıklar beslenmeyle ve yaşam tarzı ile yakından ilişkilidir. Genetik bir takım riskler taşıyor olsakta doğru beslenme ve yaşam tarzıyla bu durumu kontrol altına alabiliriz. Unutmayalım “Genetik silahı doldurur, beslenme ve yaşam tarzı tetiği çeker.

 

Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Uzm. Dr. İbrahim GÜL