Alzheimer Tedavisi: Alzheimer Belirtileri Nelerdir? Neden Olur, Kimlerde Görülür? Teşhisi Nasıl Konulur? Tedavisi Nasıl Yapılır?

ALZHEİMER HASTALIĞI

Güncelleme: 13.06.2021 - Editör

Alzheimer hastalığı, yaygın bir demans türüdür ve hafıza dahil birçok beyin fonksiyonunu etkileyen ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Hastalığın tam nedeni bilinmemekle birlikte, yaşlanma, genetik faktörler, yaşam tarzı ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok risk faktörü mevcuttur.

Alzheimer Neden Olur?

Yaşlanma

Alzheimer hastalığının en büyük risk faktörü yaşlanmadır. Hastalık en çok 65 yaşın üzerindeki bireylerde görülür ve yaşla birlikte hastalığın görülme sıklığı artar. 80 yaşın üzerindeki her altı kişiden biri Alzheimer hastasıdır. Yaşlanma süreciyle birlikte beyinde bazı biyokimyasal ve yapısal değişiklikler meydana gelir. Beyindeki protein birikintileri (beta-amiloid plakları ve tau düğümleri) sinir hücrelerine zarar vererek hastalığın gelişimine katkıda bulunur.

Genetik Faktörler

Hastalığın genetik bir bileşeni olduğu bilinmektedir. Özellikle erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı, genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Ailede Alzheimer hastalığı öyküsü olan kişilerde hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Hastalığın genetik yönü üzerine yapılan araştırmalar, APOE-e4 gibi belirli genlerin hastalık riskini artırabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, çoğu vaka sporadik olup, genetik faktörlerin yanında çevresel ve yaşam tarzı faktörleri de önemli rol oynar.

Kafa Yaralanmaları

Geçmişte yaşanan şiddetli kafa yaralanmaları da Alzheimer riskini artırabilir. Beyin travmaları, beyinde uzun vadeli hasara yol açarak bu hastalığa zemin hazırlayabilir. Özellikle tekrarlayan kafa yaralanmaları, beyinde kronik travmatik ensefalopati (CTE) gibi durumların gelişmesine neden olabilir, bu da Alzheimer benzeri semptomlarla sonuçlanabilir. Kafa yaralanmalarının beyin hücreleri üzerinde yarattığı hasar ve inflamasyon, hastalığın patofizyolojisine katkıda bulunabilir.

Yaşam Tarzı ve Kardiyovasküler Hastalıklar

Sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları ve kardiyovasküler hastalıklar, Alzheimer hastalığı riskini artıran önemli faktörlerdir. Yüksek tansiyon, obezite, diyabet ve sigara kullanımı gibi faktörler, beyin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Kardiyovasküler hastalıklar, beyne yeterli kan ve oksijenin ulaşmasını engelleyerek beyin hücrelerinin hasar görmesine neden olabilir. Ayrıca, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite eksikliği de Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.

Karışık Demans

Hem Alzheimer hem de vasküler demans değişikliklerinin birlikte görülmesi yaygındır. Bu durum karışık demans olarak adlandırılır ve hastalığın seyrini daha da karmaşık hale getirebilir. Karışık demans, beyin damar hastalıklarının ve Alzheimer hastalığının bir arada bulunması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, hem beyindeki beta-amiloid plakları ve tau düğümleri hem de damar hasarlarının bir arada bulunmasına yol açar. Karışık demans, tanı ve tedavi sürecini daha karmaşık hale getirir ve hastalığın seyrini etkileyebilir.

Alzheimer Kimlerde Görülür?

Hastalık en çok 65 yaşın üzerindeki bireylerde görülür ve kadınlarda erkeklerden biraz daha yaygındır. 65 yaşın üzerindeki her 14 kişiden biri ve 80 yaşın üzerindeki her altı kişiden biri Alzheimer hastasıdır. Bununla birlikte, her 20 vakadan biri 40 ila 65 yaş arasındaki insanları etkiler.

Yaş ve Cinsiyet

Kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak görülmektedir. Kadınların daha uzun yaşam süresine sahip olmaları, bu durumu açıklayan faktörlerden biridir. Ayrıca, menopoz sonrası dönemde östrojen seviyelerinin düşmesi, kadınlarda Alzheimer riskini artırabilir. Erkeklerde ise kardiyovasküler hastalıkların daha yaygın olması, bu hastalığa yol açabilecek bir diğer risk faktörüdür.

Genetik ve Aile Öyküsü

Ailede Alzheimer hastalığı öyküsü olan bireylerde hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Özellikle birinci derece akrabalarında Alzheimer hastalığı olan kişilerde risk artar. Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı genellikle genetik mutasyonlarla ilişkilidir ve bu tür mutasyonlar ailesel geçiş gösterebilir.

Diğer Risk Faktörleri

Eğitim düzeyi, meslek, sosyal etkileşim düzeyi gibi faktörler de hastalığın riskini etkileyebilir. Daha düşük eğitim düzeyine sahip bireylerde Alzheimer hastalığı riski daha yüksek olabilir. Bunun nedeni, daha az bilişsel rezerv ve beyin sağlığı üzerinde daha az koruyucu etkiye sahip olmalarıdır. Ayrıca, sosyal izolasyon ve düşük sosyal etkileşim düzeyi de Alzheimer riskini artırabilir.

Alzheimer Belirtileri Nelerdir?

Semptomların kademeli olarak ortaya çıktığı ilerleyici bir hastalıktır. İlk belirtiler genellikle hafif hafıza problemleriyle başlar ve zamanla daha şiddetli hale gelir.

Erken Belirtiler

  • Hafıza Kaybı: Son konuşmaları veya olayları unutma, yerlerin ve nesnelerin adlarını hatırlayamama. Özellikle yeni bilgileri hatırlamada zorluk yaşanır.
  • Kafa Karışıklığı: Günlük işleri yaparken kafa karışıklığı yaşama, tanıdık yerlerde kaybolma. Rutin görevleri yerine getirirken bile zorlanma olabilir.
  • Planlama ve Karar Vermede Zorluk: Günlük aktiviteleri planlamada ve karar vermede güçlük çekme. Basit görevleri organize etmede ve karar vermede zorlanma yaşanabilir.

Orta Evre Belirtiler

  • Dil Problemleri: Konuşma ve dil ile ilgili sorunlar yaşama. Kelimeleri bulmakta zorlanma ve konuşma sırasında doğru kelimeleri seçmede güçlük çekme.
  • Hareket ve Kendi Kendine Bakım: Yardım almadan hareket etme veya kendi kendine bakım görevlerini yerine getirme zorlukları. Günlük yaşam aktivitelerinde daha fazla yardıma ihtiyaç duyma.
  • Kişilik Değişiklikleri: Agresif, talepkar ve başkalarından şüphelenme gibi kişilik değişiklikleri. Sosyal geri çekilme ve depresyon belirtileri görülebilir.
  • Halüsinasyonlar ve Sanrılar: Olmayan şeyleri görme veya duyma, gerçek olmayan şeylere inanma. Gerçeklikten kopma ve yanlış inançlar geliştirme.
  • Düşük Ruh Hali ve Kaygı: Depresyon ve anksiyete. Ruh hali değişiklikleri ve duygusal dengesizlikler.

İleri Evre Belirtiler

  • Ciddi Hafıza Kaybı: Yakın geçmişteki olayları hatırlamada zorluk ve tanıdık yüzleri tanıyamama. Hafıza kaybı günlük yaşamı ciddi şekilde etkiler.
  • İletişim Zorlukları: Konuşma yetisinin kaybı ve anlamada güçlük. Dil becerileri ciddi şekilde bozulur ve iletişim zorlaşır.
  • Fiziksel İşlev Kaybı: Yürüme, yutma ve diğer motor becerilerde bozulma. Temel günlük aktiviteleri bile gerçekleştirememe.
  • Tam Bağımlılık: Hastalar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için tamamen başkalarına bağımlı hale gelir. Yatak bağımlılığı ve tam bakım gereksinimi.

Alzheimer Genetik mi?

Alzheimer hastalığının genetik bir bileşeni olduğu bilinmektedir. Özellikle erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı, belirli genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Ailede Alzheimer hastalığı öyküsü olan bireylerde hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Bununla birlikte, hastalığın çoğu vakası sporadik olup, genetik faktörlerin yanında çevresel ve yaşam tarzı faktörleri de önemli rol oynar.

Genetik Faktörler ve Genetik Testler

APOE-e4 geni, hastalığın riskini artıran önemli bir genetik faktördür. APOE-e4 alleli taşıyan bireylerde Alzheimer hastalığı gelişme riski daha yüksektir. Ancak, bu genin varlığı, hastalığın kesin olarak gelişeceği anlamına gelmez, sadece riski artırır. Genetik testler, ailede Alzheimer hastalığı öyküsü olan bireyler için risk değerlendirmesinde yardımcı olabilir. Ancak, bu testlerin sonuçları her zaman hastalığın kesin bir öngörüsünü sağlamaz.

Erken Başlangıçlı Alzheimer

Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı, genellikle 65 yaşından önce ortaya çıkar ve genetik mutasyonlarla ilişkilidir. APP, PSEN1 ve PSEN2 genlerindeki mutasyonlar, erken başlangıçlı Alzheimer hastalığının gelişimine neden olabilir. Bu tür genetik mutasyonlar, ailesel geçiş gösterir ve hastalığın daha genç yaşlarda ortaya çıkmasına yol açar.

Çevresel ve Yaşam Tarzı Faktörleri

Genetik faktörlerin yanı sıra, çevresel ve yaşam tarzı faktörleri de Alzheimer hastalığı riskini etkileyebilir. Sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, sigara ve alkol kullanımı gibi faktörler, beyin sağlığını olumsuz etkileyerek hastalık riskini artırabilir. Ayrıca, eğitim düzeyi, sosyal etkileşimler ve zihinsel faaliyetler gibi faktörler de bilişsel rezervi etkileyerek Alzheimer riskini etkileyebilir.

Alzheimer Teşhisi Nasıl Konulur?

Alzheimer hastalığının teşhisi, genellikle bir dizi klinik değerlendirme, nöropsikolojik testler ve görüntüleme yöntemleriyle yapılır. Doktorlar, hastanın tıbbi geçmişini ve belirtilerini değerlendirir, ardından fiziksel ve nörolojik muayene gerçekleştirirler. Bilişsel testler, hafıza, dil, problem çözme ve diğer bilişsel yetenekleri değerlendirmek için kullanılır. Manyetik rezonans görüntüleme (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi beyin görüntüleme teknikleri, beyin yapısındaki değişiklikleri ve diğer potansiyel nedenleri ekarte etmek için kullanılır. Kan testleri, tiroid fonksiyon bozukluğu veya vitamin eksikliği gibi diğer durumlardan kaynaklanabilecek belirtileri dışlamak için yapılabilir. Kesin bir Alzheimer teşhisi için beyin dokusu örneği gerekse de, bu genellikle sadece otopsi sırasında yapılır. Teşhis süreci, hastalığın erken evrelerinde tedavi ve planlama için önemlidir.

Alzheimer Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, bazı tedavi yöntemleri semptomları hafifletebilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.

İlaç Tedavisi

Kolinerjik ilaçlar, beyin hücreleri arasındaki iletişimi artırarak hafıza ve düşünme yeteneklerini destekler ve orta derecede Alzheimer hastalığında kullanılır. Asetilkolin düzeylerini artırarak bilişsel fonksiyonları iyileştirebilir. Orta ve ileri evre Alzheimer hastalığında kullanılır bir diğer ilaç grubu ise, beyin hücrelerini koruyarak Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilir.

Psikolojik Tedaviler

Bilişsel Stimülasyon Terapisi

Hafıza, problem çözme becerileri ve dil yeteneklerini desteklemeye yardımcı olabilir. Bu terapi, grup aktiviteleri ve bireysel egzersizler aracılığıyla bilişsel fonksiyonları arttırmayı amaçlar. Bilişsel stimülasyon terapisi, hastaların zihinsel kapasitesini korumalarına ve günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmelerine yardımcı olabilir.

Davranışsal Terapiler

Hastaların günlük yaşamlarını daha yönetilebilir hale getirmeye yardımcı olabilir. Davranışsal terapiler, hastaların problem davranışlarını yönetmelerine ve duygusal dengesizliklerle başa çıkmalarına yardımcı olur. Bu terapiler, hastaların ve bakıcılarının yaşam kalitesini artırmayı hedefler.

Destekleyici Tedaviler

Ev Ortamında Değişiklikler

Hastaların bağımsız yaşamalarını desteklemek için evde değişiklikler yapmak önemlidir. Güvenli ve rahat bir yaşam alanı oluşturmak, Alzheimer hastalarının günlük yaşamlarını kolaylaştırabilir. Örneğin, eşyaların düzenlenmesi, güvenlik önlemlerinin alınması ve hatırlatma notları kullanılması gibi değişiklikler yapılabilir.

Beslenme ve Yutma Sorunları

İleri evrede beslenme güçlüğü yaşayan hastalara mama gibi gıda takviyeleri sağlamak gerekebilir. Beslenme sorunları, hastalığın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkabilir ve bu durumda özel diyetler ve takviyeler gerekebilir. Ayrıca, yutma problemleri olan hastalar için yumuşak gıdalar ve özel beslenme teknikleri kullanılabilir.

Diğer Yöntemler

  • Egzersiz: Düzenli fiziksel aktivite, genel sağlık durumunu iyileştirir ve bilişsel fonksiyonları destekler.
  • Beslenme: Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları, beyin sağlığını korur ve Alzheimer riskini azaltır.
  • Sosyal Etkileşim: Sosyal aktiviteler ve destek grupları, hastaların ruh sağlığını iyileştirir ve bilişsel fonksiyonlarını korur.

Alzheimer Evreleri Nelerdir?

Hastalık üç ana evrede incelenebilir: erken, orta ve ileri evreler.

Erken Evre

Bu evrede hastalar hafif hafıza kaybı ve kafa karışıklığı yaşar. Günlük aktiviteleri yaparken hafif zorluklar çekebilirler. Bu evrede hastalar, hala bağımsız olarak yaşayabilirler, ancak günlük yaşamlarında bazı desteklere ihtiyaç duyabilirler.

Orta Evre

Hastalığın bu evresinde hafıza kaybı daha belirgin hale gelir ve hasta günlük yaşam aktivitelerinde daha fazla yardıma ihtiyaç duyar. Konuşma ve dil problemleri belirginleşir. Orta evrede hastalar, kişisel bakım ve ev işleri gibi günlük aktivitelerde daha fazla yardıma ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, davranışsal ve psikolojik semptomlar da bu evrede ortaya çıkabilir.

İleri Evre

Bu evrede hastalar, temel günlük aktiviteleri bile yapamaz hale gelir. Yutma sorunları, hareket kısıtlılığı ve ciddi kişilik değişiklikleri ortaya çıkar. İleri evrede hastalar, tam bakım ve gözetim gerektirir. Bu evrede hastalar, yeme, içme, giyinme ve yıkanma gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelirler. Ayrıca, yutma problemleri ve beslenme güçlükleri bu evrede daha belirgin hale gelir.

Evreler Arasında Geçiş

Alzheimer hastalığı evreler arasında yavaş yavaş ilerler. Her evre, hastalığın ilerlemesine bağlı olarak birkaç yıl sürebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Alzheimer Hastalarının Ömrü

Alzheimer, hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir hastalıktır, ancak direkt olarak hayatı tehdit eden bir durum değildir. Bununla birlikte, hastalık ilerledikçe yutma sorunları gibi komplikasyonlar nedeniyle ölüm riski artar. Alzheimer hastaları genellikle teşhisten sonra ortalama 4 ila 8 yıl yaşar, ancak bazı hastalar 20 yıl veya daha uzun süre yaşayabilir.

Hastalık Seyri ve Yaşam Süresi

Hastalığın seyri, bireyden bireye değişiklik gösterebilir. Hastalığın ilerleme hızı ve yaşam süresi, genetik faktörler, genel sağlık durumu, yaşam tarzı ve hastalığın teşhis edildiği evre gibi birçok faktöre bağlıdır. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastaların yaşam süresini uzatabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.

Komplikasyonlar

Alzheimer hastalığının ileri evrelerinde, yutma sorunları ve beslenme güçlükleri gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu komplikasyonlar, sık sık göğüs enfeksiyonlarına ve aspirasyona (yiyeceklerin akciğerlere kaçması) yol açabilir. Ayrıca, yatak yaraları, enfeksiyonlar ve diğer sağlık sorunları da ileri evredeki Alzheimer hastalarında yaygındır. Bu komplikasyonlar, hastaların yaşam süresini kısaltabilir.

Bakım ve Destek

Alzheimer hastalarının bakımı, hastalığın ilerlemesiyle birlikte daha da zorlaşır. Aile üyeleri ve bakıcılar, hastaların günlük yaşam aktivitelerinde ve sağlık sorunlarının yönetiminde önemli bir rol oynar. Profesyonel bakım ve destek hizmetleri, hastaların yaşam kalitesini artırmada ve bakım sürecini kolaylaştırmada önemli bir rol oynar.

Alzheimer Önlenebilir mi?

Alzheimer hastalığının sebebi kesin olarak bilinmediğinden, hastalığın oluşmasını tamamen engellemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak bazı önlemlerle hastalık riski azaltılabilir.

Sağlıklı Yaşam Tarzı

  • Sigara ve Alkol Kullanımını Bırakma: Bu alışkanlıklar beyin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Sigara içmek, beyne giden kan akışını azaltarak beyin hücrelerine zarar verebilir. Alkol kullanımı ise, beyin hücrelerinin hasar görmesine ve bilişsel fonksiyonların bozulmasına yol açabilir.
  • Sağlıklı Beslenme: Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları, beyin sağlığını korur ve Alzheimer riskini azaltır. Bol sebze, meyve, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve düşük miktarda kırmızı et içeren bir diyet, beyin sağlığını destekler.
  • Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, kardiyovasküler sağlığı iyileştirir ve beyin fonksiyonlarını destekler. Aerobik egzersizler, beyne giden kan akışını artırarak bilişsel fonksiyonları korur.

Zihinsel ve Sosyal Aktivite

  • Zihinsel Olarak Aktif Kalma: Bulmaca çözmek, kitap okumak, yeni beceriler öğrenmek gibi aktiviteler beyin sağlığını destekler. Zihinsel olarak aktif kalmak, bilişsel rezervi artırarak Alzheimer riskini azaltabilir.
  • Sosyal Etkileşim: Arkadaşlarla ve aileyle zaman geçirmek, sosyal etkinliklere katılmak, Alzheimer riskini azaltabilir. Sosyal etkileşimler, duygusal destek sağlar ve bilişsel fonksiyonları korur.

Kardiyovasküler Sağlık

  • Tansiyon ve Kolesterol Kontrolü: Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, Alzheimer riskini artırabilir. Kardiyovasküler sağlığın korunması, beyin sağlığı için de önemlidir. Düzenli sağlık kontrolleri ve uygun tedaviler, bu risk faktörlerini yönetmeye yardımcı olabilir.
  • Diyabet Yönetimi: Diyabet, Alzheimer hastalığı riskini artırabilir. Kan şekerinin kontrol altında tutulması, beyin sağlığını korur ve Alzheimer riskini azaltır.

Eğitim ve Bilinçlenme

  • Eğitim Seviyesi: Daha yüksek eğitim seviyesine sahip olmak, Alzheimer riskini azaltabilir. Eğitim, bilişsel rezervi artırarak beyin fonksiyonlarını korur. Yaşam boyu öğrenme ve yeni beceriler edinme, beyin sağlığı için önemlidir.
  • Bilinçlenme ve Erken Teşhis: Alzheimer hastalığı hakkında farkındalığın artırılması ve erken teşhis, hastalığın yönetiminde önemlidir. Hafıza sorunları veya bilişsel fonksiyonlarda gerileme belirtileri fark edildiğinde, bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Alzheimer hastalığı, birçok beyin fonksiyonunu etkileyen ciddi bir nörolojik hastalıktır. Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, yaşlanma, genetik faktörler, kafa yaralanmaları, yaşam tarzı ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok risk faktörü hastalığın gelişimine katkıda bulunur. Alzheimer hastalığının belirtileri, hafif hafıza kaybından ciddi kişilik değişikliklerine kadar geniş bir yelpazede seyreder. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ve düzenli sağlık kontrolleri, hastalığın riskini azaltmada önemli rol oynar. Bilinçlenme ve eğitim, hastalığın yönetiminde ve önlenmesinde kilit faktörlerdir.

Görüntülü online nöroloji doktoru randevusu almak için tıklayın...